SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L ĞUSL

<< 201 >>

باب: إذا التقى الختانان.

28. Sünnetli Kısımların Buluşması

 

حدثنا معاذ بن فضالة قال: حدثنا هشام (ح). وحدثنا أبو نعيم، عن هشام، عن قتادة، عن الحسن، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 (إذا جلس بين شعبها الأربع، ثم جهدها، فقد وجب الغسل).

تابعه عمرو بن مرزوق، عن شعبة: مثله. وقال موسى: حدثنا أبان قال: حدثنا قتادة: أخبرنا الحسن: مثله.

 

[-291-] Ebu Hureyre r.a. tarafından Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle nakledilmiştir: "Erkek, kadın'ın dört uzvu arasına çöker, sonra onunla birlikte olursa gusül gerekir."

 

 

AÇIKLAMA:     (Sünnetli Kısımların Buluşması) Bu ifade ile, erkeğin ve kadının sünnet edilen bölgeleri kasdedilmiştir.

 

(çöker) Bu ifade, cimadan kinayedir. Hz. Peygamber bununla yetinerek açıkça cimayı zikretmemiştir. Bu hadisin yorumu hakkında İmam Nevevî şöyle demiştir: "Hadis, guslün gerekli olmasının boşalmaya bağlı olmadığı anlamına gelir."

 

باب: غسلما يصيب من فرج المرأة.

29. Kadın'ın Cinsel Organından Bulaşan Şeylerin Yıkanması

 

حدثنا أبو معمر: حدثنا عبد الوارث، عن الحسين، قال يحيى: وأخبرني أبو سلمة: أن عطاء بن يسار أخبره: أن زيد بن خالد الجهني أخبره: أنه سأل عثمان فقال: أرأيت إذا جامع الرجل امرأته فلم يمن؟ قال عثمان: يتوضأ كما يتوضأ للصلاة، ويغسل ذكره. قالعثمان: سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم. فسألت عن ذلك علي بن أبي طالب، والزبير بن العوام، وطلحة بن عبيد الله، وأبي بن كعب، رضي الله عنهم، فأمروه بذلك.قال يحيى: وأخبرني أبو سلمة: أن عروة بن الزبير أخبره: أن أبا أيوب أخبره: أنه سمع ذلك من رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

[-292-] Zeyd b. Halid el-Cüheni Hanımıyla birlikte olup ancak boşalmayan kimsenin hükmü hakkında ne düşünüyorsun?' diye Osman r.a.'e sormuş. O da: 'Namaz için abdest aldığı gibi abdest alır ve cinsel organını yıkar" diye cevap vermiş ve bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den işittiğini söylemiştir. Bu konuyu Ali ibn-i Ebi Talib'e, Zübeyr İbn Avvâm'a, Talha İbn Ubeydullah'a ve Übey İbn Ka'b'a sordum, hepsi de aynı şekilde cevap verdi."

 

 

AÇIKLAMA:     (Kadının Cinsel Organından Bulaşan) Bununla ıslaklık vs. gibi şeyleri yıkamak kasdedilmiştir. Çoğunluğa göre, baba konu olan hadisin delalet ettiği gibi cinsel ilişki sırasında boşalmayan birinin sadece abdestle yetinmesi, daha önceki bâbda zikredilen Ebu Hureyre ve Hz. Âişe'den nakledilen hadisle neshedilmiştir. Söz konusu neshin delili ise, Ahmed b. Hanbel ile diğer hadis imamlarının Zührî kanalıyla Sehl b. Sa'd'tan naklettikleri şu hadistir: Übey İbn Ka'b bana şöyle nakletti: "Su sudandır (Gusül abdesti meni gelince gerekir) şeklinde verilen fetva bir ruhsat idi. Nebi s.a.v. İslâm'ın ilk yıllarında buna ruhsat olarak izin vermişti. Daha sonra ise gusül abdesti almayı emretti."

 

Adavi, bir önceki babda geçen hadisi almamıştır. Bahsi geçen hadis şu şekildedir; "Erkeklik organının sünnetli kısmı kadının sünnetli kısmını geçerse gusül gerekir. Hz. Peygamberle ben, böyle yaptık sonra guslettik." Buhârî, Gusl 28; Müslim, Hayz 87; Muvatta' Taharet 71; Ebu Davud, taharet 84; Nesai, Taharet 129; İbn Mâce, Taharet 111. [H. Aldemir]

 

Uyarı:

 

"Su sudandır." Burada tam anlamıyla cinas sanatı vardır. İlk su ile gusül abdesti, ikinci su ile meni kasdedilir. İmam Şafiî, Arap dilinde cünüplük ile, boşalma gerçekleşmese bile cinsel ilişkinin kasdedildiğini ve bunun da hakikat anlamında bir kullanım olduğunu belirtmiştir. Mesela "falanca adam filanca kadınla cünüp oldu" denildiği zaman boşalmasa bile bahsi geçen adamın o kadınla birlikte olduğu anlaşılır. İmam Şafiî şöyle demiştir: "Haddi gerektiren zinanın, boşalma olmasa bile cima olduğu konusunda âlimler arasında görüş farklılığı yoktur"

 

 

حدثنا مسدد: حدثنا يحيى، عن هشام بن عروة قال: أخبرني أبو أيوب قال: أخبرني أبي بن كعب أنه قال: يا رسول الله، إذا جامع الرجل المرأة فلم ينزل؟ قال: (يغسل ما مس المرأة منه، ثم يتوضأ ويصلي).

قال أبو عبد الله: الغسل أحوط، وذاك الآخر، وإنما بينا لاختلافهم.

 

[-293-] Ebu Eyyûb r.a.'den şöyle nakledilmiştir: "Ubey b. Ka'b bana anlattığına göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Ey Allah'ın elçisi! Hanımıyla ilişkiye giren, ama boşalmayan adam (ne yapar?)' diye sormuştu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de şöyle cevap vermişti: Vücudunu kadına temas eden kısmını yıkar, sonra abdest alır ve namaz kılar.

 

Ebu Abdullah şöyle demiştir: "Bu durumda gusül abdesti almak daha ihtiyatlıdır. Diğeri ise en son çaredir. Bu konuda farklı görüş ve yorumlar olduğu için bu şekilde açıklamada bulunduk."

 

 

AÇIKLAMA:     Kadına temas eden kısmını Yani erkek, organlarından kadının cinsel organına, değenleri yıkar. Sonra abdest alır Burada açıkça görülmektedir ki, önce cinsel organ yıkanır sonra abdest alınır.

 

Gusül abdesti almak daha ihtiyatlıdır Bu ifadeden önce şöyle bir takdir yapılır; "Nâsih sabit olmaz, tercih de yapılamazsa dinî bakımdan en ihtiyatlı olan gusül abdesti almaktır."

 

İbnü'l-Arabî Buhârî'nin bu sözünü problemli görmüş ve şöyle demiştir: "Boşalmanın olmadığı cinsel ilişkilerde guslün gerekli olduğu hususunda sahabe ve onlardan sonra gelen tabiun ittifak etmişlerdir. Bu konuda Zahirî mezhebinin kurucusu Davud dışında aykırı görüş beyan eden olmamıştır. Onun da, muhalefeti önemsenmez. Burada asıl zor olan Buhâri gibi birinin muhalefet edip boşalmadan meydana gelen birleşmeler için gusül abdesti almanın müstehap olmasına hükmetmesidir. Zira o, dinin önderlerinden ve Müslüman âlimlerin en büyüklerinden biridir." Daha sonra İbnü'l- Arabî bâbda zikredilen hadisin, ona yakışmayacak şekilde zayıf olduğunu açıklamaya başlamıştır. Bunlardan bir kısmına işaret ettik. İbnü'l-Arabî devamla şöyle demiştir: "Belki de İmam Buhârî bu sözüyle gusül abdesti almanın dinî bakımdan daha ihtiyatlı olduğunu belirtmek istemiştir. Nitekim bu konu usulde oldukça meşhurdur." Onun bu görüşü, ilmine ve dinî önderliğine daha çok yakışır.

 

Kanaatimizce, bu ifadenin, İmam Buhârî'nin kendi tasarrufundan olduğu anlaşılmaktadır. Bâbdaki hadisten sonra gelen kendisine ait ifade ile gusül ab-destinin terk edileceğini İfade etmemiş, aksine bu konu dışında hadisten çıkarılan meselelerin bazılarına işaret etmiştir. Tıpkı daha önce bu hadisi abdestin farziyetine delil getirdiği gibi.

 

İbnü'l-Arabî'nin bu konuda görüş ayrılığının bulunmadığını ifade etmesi eleştiriye açıktır. Çünkü sahabe arasında bu konuda   farklı görüşlerin olduğu hususu meşhurdur. Bir çok sahâbîden bu hususta rivayet nakledilmiştir. Ancak İbnu'l-Kassâr, söz konusu görüş farklılığının tabiun döneminde ortadan kalktığını belirtmiştir. Abdürrezzak da İbn Cüreyc kanalıyla Atâ'nm şöyle dediğini naklet-miştir: "Cinsel ilişki sırasında boşalmasam bile, yine de gusül abdesti almadan içim rahat etmiyor. Çünkü insanlar, bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Biz ise, en sağlam kulpa tutunduk." İmam Şafiî ise, "İhtilâfu'1-hadîs"de şöyle demiştir: [Bu hadisin anlamı şu şekildedir: Gusül abdesti meni gelince gerekir. [H. Aldemir]] Su sudandır' hadisi sahih bir şekilde nakledilmiştir. Ancak neshedilmiştir. Dolayısıyla biz, gusül abdestinin ancak boşalma gerçekleşince gerektiğini söyleyen bölgemizdeki insanlardan (yani Hicaz'lılardan) farklı düşünüyoruz."

 

Bu anlattıklarımızdan, tabi ve etbâuttâbiûn döneminde bu konuda görüş farklılığının yaygın olduğu anlaşılmaktadır. Ancak çoğunluk, cinsel ilişkide boşalma gerçekleşmese bile, gusül abdestinin farz olduğu kanaatindedir. Doğru olan da budur.

 

 

ĞUSÜL BÖLÜMÜ BİTTİ.

HAYIZ BÖLÜMÜ BİR SONRAKİ SAYFADA.